Güvenilir Tedarikçi
İşimizin incelenmesi tarafından açık bir biçimde gösterildiği üzere gıda güvenliği müşterilerimiz ve onların çıkar sahipleri için en büyük önceliğimizdir. Bu kendi değerlendirmelerimize uygundur. AAK üretim tesisleri gıda güvenliği bakımından bir veya daha fazla uluslararası olarak tanınmış gıda güvenliği standardı tarafından denetlenmekte ve belgelendirilmektedir. 2012 yılında New Jersey'deki Oasis Foods Company’yi satın alışımız bu süreçten geçmekte olup 2014 yılında ise gıda güvenliği açısından belgelendirilecektir.
Etik tedarik ise hem müşterilerimiz hem de bizim için diğer bir önemli noktadır ev etik bilgilerimizi ve etik değerlendirme raporlarımızı Sedex platformu yoluyla paylaşmaktayız.
Sürdürülebilir Kaynak Kullanımı
Tedarik zincirindeki sosyal ve çevresel sorunlar üzerine yoğunlaşmamızı giderek arttırmaktayız. Son iki yıl içerisinde, iş ve insan hakları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularını ele alarak Tedarikçi Davranış Kurallarımızı uygulama üzerine yoğunlaştık. Günümüzde neredeyse ham madde tedarikçilerimizin tamamı kurallarımızı onaylayıp imzalamış bulunmaktadır.
Batı Afrika’da hem AAK hem de shea çekirdeklerini toplayan yüzbinlerce kadına faydası olacak daha sürdürülebilir ve verimli bir tedarik zinciri oluşturmak için sürekli olarak çalışıyoruz. Kadınları desteklemek, eğitmek ev doğrudan onlarla ticaret yapmak üzerinde yoğunlaşan özel Kolo Nafaso projemiz ilerleme göstermeye devam ediyor. 2013 yılında en az 30,000 kadını dahil etme hedefimizi yüzde 20’den daha fazla oranda aşmış bulunmaktayız. 2014 yılında da geliştirmeye ve daha fazla kadını dahil etmeye devam edeceğiz.
Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masasını (RSPO) tam olarak destekliyoruz ve ilgilenmeye devam edeceğiz. Ayrıca bağımsız küçük toprak sahiplerinin desteklenmesine dahil olmanın en basit yolu olan ve bundan emin olmak için mükemmel bir araç olan GreenPalm ile ilgilenmeye de devam ediyoruz.
Ancak RSPO gereksinimleri turbalık alanlar üzerinde ormanların yok edilmesi ve çiftlik kurulması tarafından neden olunan CO2 emisyonlarını etkili bir biçimde ele almadığı için geniş ölçüde eleştirilmiştir. AAK bu görüşü paylaşıyor ve bunun bir sonucu olarak palm yağı politikamızı turbalık alanlar üzerinde ormanların yok edilmemesi ve çiftlik kurulmamasını dahil edecek şekilde ayarlıyoruz.
Kaynak Verimliliği
Kaynak verimliliği üzerine sürekli yoğunlaşmamız 2013 yılında etkileyici sonuçlar ortaya çıkardı. Ürün portföyümüzü üretilen birime karşın, genel olarak, daha fazla kaynak gerektirecek daha rafine ürünlere kaydırmak üzerinde yoğunlaşmamıza rağmen bir çok temel verimlilik parametresi için önemli geliştirmeler elde etmeyi başardık. Oldukça adanmış ve oldukça sorumlu küresel operasyonlar teşkilatlanması tarafından kazanılan başarılarla enerji ve su tüketimi, su atımı ve CO2 emisyonları üretilen birim başına yüzde 10-18 arasında düşüş gösterdi. Bu tabi ki sizinle paylaşmaktan gurur duyduğumuz bir şey.
Güvenlik ve Eğitim Çok Önemlidir
Daha güvenli bir çalışma alanı oluşturma çabamız ve işyerinde sıfır yaralanmaya yönelik çalışmalarımız da 2013 yılında sonuç verdi. Küresel güvenlik ekiplerimiz, en iyi uygulamaları paylaşmak, güvenlik standartlarını geliştirmek ve birbirlerinin tesislerinde yerinde inceleme gerçekleştirmek için düzenli olarak toplantılar gerçekleştiriyor. Bu çabalar üretim tesislerimizde küresel Kayıp Zamanlı Kaza Oranının yüzde 14 düşerek 1.4’ten 1.2’ye gerilemesi ile sonuçlanmıştır.
Yolsuzluğun olumsuz etkisi küresel olarak hem çıkar sahipleri hem de sıkılaştırılan mevzuatlar tarafından giderek artan bir biçimde dikkat çekiyor. Dünyanın her yerindeki işletmeler günlük olarak yolsuzluk riskine maruz kalmaktadır. Davranış Kurallarımızda, Tedarikçi Davranış Kurallarımızda ve Temsilci ve Distribütör Davranış Kurallarımızda yolsuzlukla mücadeleyi ele alıyoruz. Çalışanlarımız için yolsuzluğa karşı olan farkındalıklarını arttırmak ve onlara bununla nasıl başa çıkacakları ile ilgili bilgi vermek için yolsuzlukla mücadele konusunda bir e-öğrenme programı başlatarak bu çıtayı yükseltmeye karar verdik.
Yerel Yükümlülük
Küresel bir şirket olarak, AAK iş yaratarak, vergi ödeyerek ve yerel girişimlerle iş yaparak faaliyet gösterdiği yerel toplumların gelişimine katkıda bulunmaktadır. Buna ilave olarak sağlık ve güvenlik, çeşitlilik, iş standartları ve çevreye olan etkimizi ciddiye alarak iyi bir kurumsal şirket olmak için uğraşıyoruz.
Ancak içinde bulunduğumuz yerel toplumlar ile daha da iyi çalışmanın değişik yöntemleri olduğunun farkına vardık. Çalışanlarımızın bulundukları yerel toplumlar ile iş yaparken birçok yöntem kullanmasından memnunum. Bu raporda sunulan inisiyatifler çalışanlarımız tarafından uygulananların sadece bir kısmını oluşturmaktadır.
Yeni AAK Üyeleri
Yeni çalışanları ve satın alma yoluyla ortakları AAK ailesine kabul ederken sorumlu büyümeden emin olmak adına iş uygulamalarının aynı hizaya getirilmesi adına Sorumlu büyüme modelimiz kullanılmaktadır. Yeni üyeler tarafından dinamik modelimize değerli fikirler kazandırabilmesine rağmen AAK’nın sorumlu büyümesi için genel bir küresel tutarlılık ve küresel aynı hizaya getirmeye ihtiyacımız vardır.
Gelecekteki Başarılar
Tüm bu beş yoğunlaşma alanındaki önemli gelişmeleri sizinle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Gelecekteki performansımız ve işletme ile organizasyonumuzun gelişmesi Sorumlu büyüme modelimize bağlı olmaya devam edecektir. Çünkü basit bir biçimde bunu gelecekteki başarılarımızın temeli olarak görmekteyiz. Çünkü basit bir biçimde sorumlu büyüme bizim ticaret anlayışımızdır.
-
Arne Frank
Başkan ve CEO
Sorumlu Büyüme İçin Model
Sorumlu büyüme AAKtion stratejisinin en önemli hedefidir ve değer katılmış bitkisel yağ çözümleri için ilk seçim olma vizyonumuz için de çok önemlidir. Bizim için sorumlu büyüme faaliyet gösterdiğimiz yerlerdeki toplumlar, müşterilerimiz, çalışanlarımız, yatırımcılarımız ve tedarikçilerimizden oluşan tüm önemli çıkar sahiplerine karşı sahip olduğumuz sorumluluk ile ilgilidir. Stratejimize, çıkar sahiplerimizden ve piyasa trendlerinden elde edilen verilere dayalı olarak küresel CSR çalışmamızı yönlendirecek sorumlu büyüme için bir model geliştirdik.
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeleri (UNGC); İnsan ve İşçi Hakları, Çevre ve Yolsuzlukla Mücadele içerisinde on evrensel ilkeye dayalı sağlam bir platform ve geniş bir kavramdır. GRI (Küresel Raporlama İnisiyatifi), ETI (Etik Ticaret İnisiyatifi), ICC (Uluslararası Ticaret Odası) ve OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) gibi küresel ticaretin ve CSR’ın önemli oyuncularının tamamının katıldığı bir platformdur. AAK, 2002 yılından beri UNGC üyesidir.
AAK’nın CSR politika ve kuralları UNGC’ye dayalıdır ve küresel olarak tüm AAK ticari faaliyetlerine uygulanmaktadır. Müşterilerimizin birçoğunun Stratejik uyumlaştırmamızı geliştiren politika ve kodları da UNGC’ye dayalıdır.
İşletmemiz için önemli olan beş CSR yoğunlaşma alanı – “temeller” – tanımladık. Bunlar bize bir genel görünüş sağlayarak kaynaklarımız üzerinde yoğunlaşma konusunda yardımcı olur.
Hızı sürdürmek ve geliştirmeyi sağlamak adına bu yoğunlaşma alanlarının her biri içerisinde amaçlar belirledik. Dahası GRI esaslarına dayalı olarak birçok göstergeyi dahili olarak takip etmekteyiz.
Tüm bunların kaynağı 2007 yılında oluşturulan küresel CSR organizasyonumuzdur.
Şeffaf olmak ve çıkar sahipleri ile bilgi paylaşmak da ayrıca yaklaşımımızın bir parçasıdır. Sedex yerel müşterilerle bilgi paylaşımını kolaylaştırır. Sürdürülebilirlik Raporumuz bilgiyi küresel olarak ilk önce AAK yatırımcılarıyla ve internet yoluyla tüm çıkar sahipleri ile paylaşır. Diğer işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve hükümet kurumları ile ortaklık Küresel İlkeler kavramının temel öğesidir ve bizde birkaç ortaklığa sahip olmaktan gurur duyuyoruz. RSPO, Küresel Shea Paktı, UNDP ve Burkina Faso projesi bunların sadece birkaç örneğidir.
CSR sistemimiz statik olmayıp müşteri, yatırımcı ve çalışanlar gibi çıkar sahiplerinden gelen verilere göre ayarlanmaktadır. Yeni ve ileriki dönemlere ait mevzuatları takip etmekteyiz. Toplumlar içerisindeki trendleri takip eder, CSR uygulamalarımızı perakendeciler, müşteriler ve rakiplerimizinkilere göre değerlendiririz.
Genel amacımız AAk’nın sorumlu bir biçimde büyümesi ve bir bütün olarak sürdürülebilirlik sağlamasıdır.
Piyasa
Piyasa AAK’nın müşteriler ile etkileşim içerisinde olduğu tüm alanları kapsar. Ürünler, ürün geliştirme, gıda güvenliği, ürün bilgisi ve piyasa iletişimini içerir. Müşteriler ile etkileşim içerisinde olmak sağlam iş etiğine ve şirketin müşterinin markalarını koruma sorumluluğunun derinlemesine anlaşılmasına dayanır. Dünyanın en iyi bilinen markalarından bazılarının içeriklerinin tedarikçisi olarak AAK rolünü ve müşterinin beklentilerinin farkındadır ve bunları AAKtion programının uygulanmasında temel öğeler olarak görmektedir.
Yıllar boyunca AAK, müşterileri ile karşılıklı saygı ve müşteri ihtiyaçlarının detaylı bir biçimde anlaşılması üzerine oluşturulmuş uzun süreli bir ilişki kurmuştur. Müşterilerinizi tanımak, piyasaları da bildiğiniz anlamına gelir ve bu AAK’ya piyasa trendlerine yanıt verme konusunda üstünlük sağlar. Zaman zaman AAK çığır açan ürünlerin geliştirilmesi yoluyla bazı yeni trendler oluşturmuştur.
AAK sıvı ve katı yağları müşterilerin ürünlerinde değer katan işleve sahiptir. Doğru erime özelliklerine sahip olunması, tat verilmesi, temel yağ asitlerinin sağlanması, doku sağlanması ve daha birçok şeyden emin olunmasını sağlayabilirler. Her bir durumda AAK’nın müşteri gereksinimlerini anlaması doğru çözümü geliştirmesi için çok önemlidir.
Bu yüzden yakın işbirliği çok önemlidir. Müşteri temsilcileri ile işbirliği içerisinde olarak AAK ürün uzmanları uygulamaları test eder, çözümler geliştirir ve yeni üretim yöntemleri araştırırlar.
2013 Piyasa Başarıları
RSPO tedarik zinciri belgelendirmesi
AAK müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli çalışır ve sertifikalandırılmış sürdürülebilir palm yağına (CSPO) doğru ilerlerken onları destekler. Mevcut trendlere bakacak olursak sürdürülebilir palm yağı talebi gelecek yıllarda artacağa benziyor. Buna hazırlanmak için palm yağı elleçleyen on bir AAK üretim tesisinin onu RSPO Tedarik Zinciri Belgelendirmesi almış ve artık sürdürülebilir palm yağı işlemeye hazırdır.
Sedex denetimi
Tedarikçi Etik Veri Değişimi (Sedex) şirketler ve tedarikçileri arasında etik verilerin paylaşılması için çevrimiçi bir platformdur. Özellikle Sedex sistemini desteklemesi için geliştirilmiş olan Sedex Üyeleri Etik Ticaret Denetimi (SMETA), Sedex üyesi olan müşteriler ile denetim raporlarının paylaşılmasını mümkün kılarak aynı felsefeyi takip eder.
AAK’nın on bir raporlama üretim tesisinden sekizi halihazırda Sedex üyesidir ve SMETA denetimini geçmiştir. İhtiyaç artarken daha fazla sayıda tesisin Sedex üyesi olması beklenmektedir. Ancak 2013 süresince yeni alımlar da dahil planlar diğer öncelikler nedeniyle ertelenmek durumundadır.
Tedarik Zinciri
Tedarik zinciri AAK tarafından üretim tesislerinde kullanılan ham maddelerin satın alınması ile ilgili aktiviteleri kapsar. Ham maddelerin sürdürülebilir biçimde satın alınması AAK’nın ticari işlerinin temeli olup AAKtion programının da temel bir öğesidir. Doğru ham maddelerin ve değer katma işlevinin bir araya getirilmesi önerilen geniş çaplı çözümler için çok önemlidir. AAK için doğru ham maddenin elde edilmesinin önemli olması kadar sürdürülebilir büyüme ve satın alınması da AAK için eşit derecede önemlidir. Bu nedenle AAK, AAK’nın dünya çapındaki doğrudan ham madde tedarikçilerine uygulanacak olan bir Tedarikçi Davranış Kurallarını hayata geçirmiştir.
Doğal Ham Maddeler
AAK’s temel ticari aktivitesi; gıda, şekerleme ve kozmetik endüstrilerinin ihtiyaçlarını karşılayan özelleştirilmiş bitkisel yağlardır. Geniş çaplı ürün portföyü, dünyanın her yerinden yenilenebilir ham maddeleri satın alarak AAK’nın Avrupa ve Amerika’daki üretim tesislerinde üretilmektedir.
Ham maddeler kolza yağı, palm yağı, soya fasulyesi, shea çekirdeği, ay çekirdeği, zeytin ve diğer birçok kaynaktan elde edilmektedir. Şirketin geniş çaplı bilgisi ve yüz yıldan fazla tecrübesinden yararlanarak bitkisel yağların özellikleri şirketin hedef endüstrilerindeki müşterilerin ürünlerine değer katma amaçlı olarak geliştirilmiştir.
2013 Tedarik Zinciri Başarıları
2009 yılında ileri sürülen AAK Tedarikçi Davranış Kuralları, tedarikçileri kabul etme sisteminin temel bir parçasıdır. 2013 boyunca Kuralları onaylayıp imzalaması veya diğer türlü olarak bu Kurallara bağlılıklarını göstermeleri gereken doğrudan ham madde tedarikçilerinin uyumu yüzde 98.4’tü. 2014 için hedef ise ham madde tedarikçileri ile uyumu asgari olarak yüzde 98’de tutmaktır.
Batı Afrika’da Kurallar çeşitli dilbilimsel ve kültürel zorluklar nedeniyle farklı bir biçimde uygulanmaktadır. Ticari ilişkilerde etik gereksinimler bölge içerisinde yaygın bir gelenek olmadığından gerekli olan anlayışın elde edilmesi için daha fazla toplantı ve açıklama gerekmektedir.
2013 yılında yüzde 95’lik tüm zamanların en yüksek anlayış seviyesi elde edilmiş ve 2014 yılında bu seviyenin asgari olarak yüzde 95’te tutulması hedeflenmiştir.
AAK Tedarikçi Davranış Kuralları aşağıdakiler ile ilgili olarak gereksinimler ön görür:
• İnsan hakları
• Çocuk işçiliği
• Çalışma saatleri
• Çalışma ortamı
• Çevre
• Zorla çalıştırma
• Ayrımcılık
• Barınma
• Genç işçiler
• Ücretler
• Örgütlenme özgürlüğü
• Yolsuzluk
• Bildirim
• İşyerinde şiddet
Shea – stratejik ham madde
Shea çekirdekleri AAK için çok önemli ve eşsiz bir ham maddedir. Shea ağacı Afrika boyunca Sahara’nın güneyinde yetişen yabani bir ağaçtır. En yüksek shea ağacı sayısına sahip ülkeler arasında ayrıca aralarında dünyanın en az gelişmiş bazı ülkeleri de bulunan Mali, Burkina Faso, Nijerya, Gana, Fildişi Sahili, Benin ve Togo bulunmaktadır. Çok uzun bir olgunlaşma süresi nedeniyle shea ağaçları çiftliklerde yetiştirilememektedir.
60 yıldan fazla bir süredir AAK bu ham madde ve içerisinde ticari faaliyetlerde bulunduğu yerel toplumlar ile ilgili detaylı bilgi ve tecrübe elde etmiştir. Seçilen shea ağaçları bir sonraki hasadın boyutunu değerlendirmek için sürekli olarak takip edilir ve shea çekirdeklerinin toplanması, ilk ön işleme alınmasından limanlara taşınması ve daha sonra Kuzey Avrupa’ya gönderilmesine kadar devamlı bir tedarik zinciri sağlandığından emin olmak adına birçok süreç gerçekleşir.
Küresel Shea Paktı
Küresel Shea Paktı 2011 yılında AAK’nın da kurucu üyelerinden birisi olan birden fazla çıkar sahibi olan kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. Günümüzde organizasyonun 25 farklı ülkeden 350’den fazla üyesi vardır.
Paktın amacı dünya çapında rekabetçi ve sürdürülebilir bir shea endüstrisi sağlamak, kırsal kesimde yaşayan Afrikalı kadınların ve onların toplumlarının yaşamlarını iyileştirmektir. Küresel Shea Paktı ile ilgili daha fazla bilgi www.globalshea.com adresinde bulunabilir.
Kolo Nafaso – Burkina Faso’daki kadın grupları
2009 yılında AAK Burkina Faso’da toplanmasından depolanmasına kadar shea’yı mümkün olan en iyi şekilde işlemek için kadın gruplarına eğitim vermek ve böylelikle shea çekirdeklerinin kalitesini ve onların da gelirlerini arttırmak için doğrudan kadın grupları ile çalışarak bir proje başlattı.
Temmuz 2013 ile Mayıs 2014 arasındaki sezonda AAK dahil edilen kadın sayısını 14,000’den 37,000’e çıkarmıştır. Hedefimiz 30,000 kadındı ancak kadınlardan gelen katılım talebi beklentilerimizi aştı. Kadın grupları ile iş yaparken Adil Ticaret ilkelerini takip ediyor ve kadınlara istedikleri kişiler ile ticaret yapmaları konusunda tam özgürlük sağlıyoruz.
Adil Ticaret kriterlerinden bazıları ön ödeme, eğitim, lojistik sorunlarda yardım sağlama ve şeffaflıktır. Piyasanın şeffaflığı kadınların yaşamlarını iyileştirmek için ticarette çok önemlidir.
Önümüzdeki sezon için ise yeni bir hedef belirledik ve bu da Burkina Faso’daki kadın grupları ile olan işlerimize 50,000 kadını dahil etmektir.
Palm yağı
2003 yılında WWF; AAK, Golden Hope Plantations, Migros, Malezya Palm Yağı Birliği, Sainsbury’s ve Unilever ile birlikte Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masasını (RSPO) başlattı. Organizasyon artık on yıldan fazla bir süredir dünya çapında sürdürülebilir palm yağının geliştirilmesi ve kullanımını tanıtmak için çalışıyor.
RSPO ve Kurulu ile yakından ilgilenmeye devam ediyoruz. AAK RSPO belgelendirmesini sürdürülebilir palm yağı için tek oturmuş ve kararlı sistematik organizasyon olarak tanımaktadır. RSPO mükemmel değildir. Ancak,
Karmaşaya sebep olan ve tam olarak sürdürülebilir palm yağı tedarik zincirine doğur olan ilerlemeyi engelleyebilecek olan bir dizi bireysel sistem ve organizasyondan ziyade, iyice oturmuş ve tanınmış bir sisteme sahip olmak önemlidir.
RSPO süreci
Palm yağı tedarik zincirinde bir aracı konumunda olması nedeniyle AAK bir dereceye kadar müşterilerin talebi üzerine fiziksel, ayrılmış sürdürülebilir palm yağı bulundurmaya tam olarak bağımlıdır. Müşteri gereksinimleri AAK tarafından sağlanan palm yağı türünü tanımlar.
Gelecekteki talepler için hazırlanırken AAK’nın tüm önemli üretim tesisleri RSPO Tedarik Zinciri Belgelendirmesi almış ve gerektiği gibi sürdürülebilir palm yağı üretmeye hazırdır.
AAK satın aldığı RSPO belgeli ham madde hacmini arttırmaya kendini adamış ve nihai hedefi satın alınan tüm palm yağının RSPO belgeli olmasını sağlamaktır. Talep nedeniyle AAK’nın palm yağı ürünlerinin yüzde 20’si şu an RSPO sertifikalıdır ve bu geçen yıla göre yüzde 6’lık bir artış demektir. Piyasalar arasında önemli bir biçimde değişiklik gösteren arz ve talep seviyeleri dikkate alındığında AAK zaman kısıtlamalı planını RSPO sertifikalı ham palm yağını 2018’e kadar ve diğer tüm ürünleri 2020’ye kadar elleçleme ve tedarik edecek şekilde revize etmiştir.
Sürdürülebilir Palm Yağı Üretimini Desteklemek
Gıda üretici ve perakendecileri sürdürülebilir ve sorumlu uygulamaları kullanan palm yağı üreticilerini müşterilerine bunu söyleyerek ödüllendirirler.
Bu GreenPalm Programı adı verilen sürdürülebilir palm yağı sertifikaları ile ticaret yapmak için özel, RSPO tarafından desteklenen, internet tabanlı bir ticaret platformudur. Bir AAK iştiraki olan Book & Claim Ltd tarafından organize edilen platform gıda üreticilerinin RSPO sertifikalı sürdürülebilir palm yağı (CSPO) ürettikleri için üreticilere doğrudan ödeme yapmalarını mümkün kılar. Bunun üç belirgin avantajı vardır:
• Tüketici ürünleri üreticileri için sürdürülebilir palm üretimin desteklemenin basit bir yoludur
• Sertifikalı tedarik zincirlerine erişimi olmayan küçük iş sahipleri çabaları karşılığında prim alabilir
• Tedarik zinciri sertifikası gereksinimi olmaması bunu sürdürülebilir palm yağı alımı için en hızlı yol haline getirir.
GreenPalm Programı, Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masası (RSPO) İlke ve Kriterlerinde tanımlanan gereksinimleri karşılayan sürdürülebilir palm ürünlerinin üretimini destekler.
AAK sürdürülebilir palm yağı taahhütleri
AAK’nın Sürdürülebilir palm yağı politikası geçtiğimiz yıl içerisinde çeşitli çıkar sahiplerinin katkılarıyla önemli miktarda geliştirilmiştir. Dinamik bir ortamda müşteri ve tedarikçilerimizin sürdürülebilir palm yağı ile ilgili taahhütleri de paralel bir gelişme göstermiştir. AAK’nın politikası daha geniş bir piyasa hareketi ile tutarlıdır ve AAK’yı palm sürdürülebilirliği konusunda ön plana çıkarmaktadır.
AAK’nın politikası aşağıdaki temellere dayanmaktadır:
• Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masası (RSPO) için destek
• İzlenebilirlik
• Ormanları tahrip etmemek
• Turbalık alanlar açmamak
• Özgür, önceden bilgilendirilmiş onam (FPIC)
AAK izlenebilirlik, turbalık alan açma ve FPIC ile ilgili açık tanımlara sahiptir. Ormanları tahrip etme ve FPIC için, ormanları tahrip etme için kullanılan RSPO tanımına ilave olan Yüksek Koruma Değeri (HCV) ve Yüksek Karbon Stoku (HCS) RSPO tanımlarına güvenmekteyiz ancak HCS için henüz endüstride yaygınlaşmış bir tanım olmadığını hatırlatırız. Ortak bir çerçeve geliştirilene kadar AAK, Greenpeace ve diğerleri tarafından geliştirilen HCS çerçevesini ve belirleme aracını kullanacaktır.
İlerlemeyi asgari yıllık olarak Kurumsal Sosyal Sorumluluk raporunda iletmek AAK’nın politikasıdır. İlave sorun ve talepler ortaya çıktıkça sürekli olarak politikamızı geliştirmeyi amaçlıyor aynı zamanda da pratik uygulamanın en azından iyi söylenmiş sözler kadar önemli olduğunun da farkındayız.
AAK Group Politikası: Sürdürülebilir palm yağı >>
Palm Yağı İzlenebilirlik Gelişimi
Harekete geçme politikası
Ormanları tahrip etmeme ve turbalık alan yaratmama gibi sürdürülebilir palm yağı taahhütlerimizi yerine getirmek için palm yağını üretildiği tesise ve yetiştirildiği çiftliğe kadar izlemeye başladık. AAK, bilinen bir kaynağa izlenebilirliğe sahip olmanın kendimiz ve müşteriler tarafından belirlenen standartları yerine getirmeye yönelik önemli bir adım olduğuna inanmaktadır. İzlenebilirlik sadece bir amaç değil ayrıca palm yağının kökeni ile ilgili uygun risk değerlendirmesi süreci için bir araçtır. İzlenebilirlik sürecimiz, gerekli bilgileri AAK’ya veren palm yağı tedarikçilerinin büyük çoğunluğu tarafından desteklenmektedir. Bu bilgiler arasında tedarikte bulunan palm yağı tesislerinin adı ve konumu da bulunmaktadır. AAK’nın sürdürülebilir palm yağı politikasında da belirtildiği üzere amaç 2014 sonuna kadar tesise kadar ve 2017 itibariyle çiftlik seviyesine kadar %100 izlenebilecek bir palm yağı tedarik zincirine sahip olmaktır.
Dış ortağımız
Sürdürülebilir bir palm yağı tedarik zinciri oluşturma konusunda ileriye doğru olan yolculuğumuzda AAK dış uzmanlığa olan ihtiyacın farkına varmıştır. Bu konuda AAK bir ortak olarak Proforest’i seçmiştir. Proforest, ormanların tahrip edilmemesi ve turbalık alanların açılmaması ile ilgili güvence sağlayarak tedarik zinciri değerlendirmemize risk yönetimine dayalı bir yaklaşım uygulayarak bizi desteklemektedir. İlk olarak Proforest, AAK tarafından toplanan bilgiler üzerinde yoğunlaşacak ve palm yağı tedarik zincirimizde olası orman tahribatı veya turbalık alan açılma riskine sahip alanları belirleyerek bizi destekleyecektir.
İzlenebilirlik ilerlemesi
Tedariklerin takip edilmesi için Dünyanın her yanından palm yağı tedarikçilerimizden bilgi toplanır. AAK’nın palm yağı tedarikçilerinin büyük çoğunluğu ham yağlarının tedarik edildiği tesislerin konumunu paylaşma konusunda işbirliği içerisinde olmuş ve bu süreci sağlam biçimde sürdürmemizi sağlamıştır. Ağustos itibariyle kaynağından tedarik edilen palm yağı için yüzde 89, palm çekirdeği yağı için ise yüzde 76, kaynağı dışından tedarik edilen palm yağı ve palm çekirdeği yağı için ise yüzde 13 izlenebilirlik oranı elde ettik. Kaynağı dışından tedarik edilen yağ, palm çekirdeği yağı ve palm yağı kalıntıları için 2014 yılıdna tam izlenebilirlik elde etmek adına hala önümüzde zorluklar bulunmaktadır. Ancak genel olarak tesislere yüzde 78’lik izlenebilirlik elde etmiş olmaktan memnunuz.
Ağustos 2014 itibariyle;
Sürdürülebilirlikten emin olma
Palm yağı tesislerine izlenebilirlik sağlama konusunda sürmekte olan çalışmalarımıza paralel AAK’nın politika taahhütlerine uyması hedefini gerçekleştirmeye dayalı olarak Proforest, AAK için bir risk yönetimi değerlendirme metodolojisi geliştirmiştir. Toplanan izlenebilirlik bilgilerini kullanarak Proforest, ilgili risk seviyelerini belirlemek için AAK’nın tedarik üsleri ile ilgili masa başı risk yönetim değerlendirmeleri gerçekleştirecek ve AAK’nın politikalarına önemli derecede uyumsuzluk risklerini belirleyecektir. Yüksek riske sahip kaynaklar belirlenecek ve tesis değerlendirme programına dahil edilmek için öncelik verilecektir. Risk değerlendirmesi üç aşamadan oluşur:
• Menşe ülkesi gibi önemli faktörlere dayanan palm yağı kaynaklarında niteliksel risk değerlendirmesi. Göz önüne alınacak diğer faktörler arasında ilgili tedarik miktarları, RSPO belgelendirmesi ve/veya üyelik durumu ve herhangi bir tedarikçi sorunu bulunmaktadır. Bu metodoloji şu anda belirli konumlarda test edilmekte ve değerlendirilmektedir.
• Daha yüksek riske sahip kaynaklar için Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından geliştirilmiş ve sürdürülen bir platform olan Küresel Orman Gözlem platformu kullanılarak coğrafi verilere dayalı tesis konumlarında daha detaylı bir risk değerlendirmesi gerçekleştirilecektir.
• Endonezya ve Malezya gibi belirli ve bilinen yüksek risklerin olduğu yerler için özelleştirilmiş kaynak coğrafi veri analizi ile ilave adımlar atılacaktır.
Risk değerlendirme sürecinin sonucu olarak tedarik üssünde yüksek riske sahip olan tesisler belirlenecek ve tesis değerlendirme programına dahil edilmek üzere ön plana alınacak ve burada yerinde değerlendirme politikasına uygunluk gerçekleştirilecektir. Bunlar AAK’nın mevcut tedarikçi ve denetim programı ile bütünleştirilecektir. Değerlendirme düzeltici eylemlerle ilgili tedarikçinin yönlendirilmesini de içeren bir rapor içerisinde özetlenecektir. Bu rapor belirlenen önemli uyumsuzluk alanları üzerine yoğunlaşacak ve tedarikçi tarafından gerçekleştirilmesi gereken sürekli geliştirme ve düzeltici eylemler için pragmatik tavsiyeler sağlayacak. Tesis değerlendirmesinin sonucunun kritik bir uyumsuzluk olduğu durumlarda AAK gerekli adımları atacak ve belirli tesislerden alımları potansiyel olarak askıya alacaktır.
Çevre
Çevre, AAK’nın üretim tesislerinden çevreye tüketim ve emisyonlar bakımından etkisini kapsar.
Çevresel hedefler
Kaynak verimliliği - Yerel ekipler tarafından sağlanan sonuçlar
Kaynak verimliliğini ölçmenin yaygın bir yolu da üretim çıktısına karşılık kullanılan kaynak miktarını hesaplamaktır. Ancak AAK’nın daha özelleştirilmiş, rafine ürünler üretip satma stratejisi her şey eşit olduğunda üretilen ürün için daha fazla kaynağa gerek duyması anlamına gelir. Bu bazen verimlilik girişimlerini bulanıklaştırır, anlaşılmalarını ve projelerin hakkını vermeyi zorlaştırır.
Bu nedenle yerel organizasyon, projeler, ilerleme ve yerel kaynak verimliliği ekipleri tarafından sağlanan sonuçlar üzerinde yoğunlaşma kararı alınmıştır.
Bu süreç aşağıdaki gibi olacaktır:
2013: Ekipler oluşturulmuş, aylık toplantılar ev en azından bir proje başlatılmıştır
2014: Kaynak verimliliği projeleri tüm tesislerde plana göre sonuç vermektedir
2015: Kaynak verimliliği sonuçları tüm tesislerde belgelendirilmiştir
Başta bu hedef yalnızca enerji verimliliği üzerinde yoğunlaşmıştı. Ancak bu hedef artık yalnızca enerji değil şirketin proseslerinde kullanılan herhangi bir kaynağı da dahil edecek şekilde genişletilmiştir.
Atıklar
Atık sahalarına atık göndermek hala mevcut olabilecek potansiyel değerlerden faydalanmamak anlamına gelir. Dahası, birçok ülkede bu şekilde atılan atıklar için atık sahaları vergisi konmuştur.
AAK’nın hedefi 2015 yılının sonunda şirketin atıklarının yüzde 98.5’inin yeniden kullanım, geri dönüştürme, geri kazanıma tabi tutulmaktadır. 2013 boyunca toplam atıkların sadece yüzde 3.7’lik (2.700 MT’ye eşit) bir kısmı atık sahalarına gönderilmiştir. Atıkların geri kalan yüzde 96.3’lük atık kesimi yeniden kullanım, geri dönüşüm veya geri kazanıma tabi tutulmuştur. Bu 2012 yılı ile karşılaştığında yüzde 1.1’lik bir düşüşe tekabül eder. Temel nedenler atık üzerinde daha az yoğunlaşan yeni alımlar ve ağartma toprağı kullanımı ile Birleşik Devletler federal mevzuatındaki değişikliktir. Yeni zorluklara rağmen hedefimiz hala 2015 hedefini yakalamaktır.
2013 Başarıları
Ham maddeleri daha verimli biçimde kullanmak için gösterdiğimiz sürekli çaba 2013 yılında aşağıdakiler gibi ilave başarılar ile sonuçlandı:
• İşlenen birim başına kullanılan enerjide yüzde 9.9 düşüş
• İşlenen birim başına su tüketiminde yüzde 13 düşüş
• İşlenen birim başına net doğrudan CO2 emisyonunda yüzde 18.1 düşüş
• İşlenen birim başına su atımında yüzde 13.1 düşüş
İşyeri
İşyeri, çalışanlar için nasıl çekici bir işyeri olarak kalındığından ve herkesin sağlıklı ve güvende olduğundan emin olunan AAK çalışma yaşamı ile ilgilidir. AAK çalışanları şirketin en önemli kaynağıdır. Yılsonu itibariyle dünyanın birçok farklı konumundaki üretim tesisleri, satış ofisleri ve satın alma operasyonlarındaki 2,514 çalışanı ile AAK birçok farklı iş fonksiyonu ile çeşitliliğe sahip bir şirkettir.
Her bir çalışan için, ticaretin nasıl gerçekleştirileceğini, AAKtion programının nasıl gerçekleştirileceğini ve çalışanların birbiri ve şirketin çıkar sahipleri ile nasıl etkileşim içerisinde olacağını yöneten şirketin Davranış Kuralları vardır. UN Küresel İlkeler ve CSR Politikası ile birleştirildiğinde bu bir iş yeri olarak AAK yapısını sağlar.
2014 ve ilerisi için işyeri hedefleri
Kayıp Zamanlı Kaza Oranı
İşle ilgili herhangi bir kaza açık bir biçimde kabul edilemez bir şeydir ve AAK sürekli olarak kaza gerçekleşmeyen bir işyeri için çaba gösterir. 2010 yılından beri AAK grup içerisinde kazalar için tanımlar ve önlemleri aynı hizaya getirdik. Kayıp Zamanlı Kaza Oranını (LTIR) 200,000 iş saati başına bir veya birden fazla hastalık izni gün / mesai ile sonuçlanan iş yaralanmalarının sayısı olarak tanımladık.
Daha önceki yıllara ait küresel LTIR hedef ve raporları Batı Afrika’daki hem üretim hem de satın alma tesislerinde kayıtlar içermekteydi. 2012 yılından beri üretim tesisleri ve Batı Afrika satın alma alanlarını ayrıntılandırdık. Batı Afrika’daki güvenlik zorlukları çoğunlukla AAK tesislerinin dışındaki lojistik koşulları ve trafik kontrolünün olmayışı ile kötü yol koşulları ile ilgiliydi. Bu nedenle ayrı 2014 hedefleri belirledik:
• Üretim tesisleri: LTIR oranını en azından yıllık yüzde 10 azaltarak (esas alınan çizgi 2012’de 1.4’tü) yüzde 1.1’e veya altına getirmek
• Batı Afrikadaki alım tesisleri: 2.3 veya altında bir LTIR oranı sağlamak
Toplum
Bu yoğunlaşma alanında AAK’nın yerel, bölgesel, ulusal veya uluslararası olarak toplumdaki rolü ve sorumluluğunu yerine getirmede gerçekleştirdiği aktiviteler sunulmuştur. Ticari faaliyetlerini gerçekleştirdiği topluma katkıda bulunmak ve onun bir parçası olmak AAK’nın komşuları, politikacılar ve yetkililer ile olumlu bir ilişki sürdürmesi için çok önemlidir. Grubun hangi toplumsal aktiviteleri gerçekleştireceği, yerel toplum için neyin daha ilgili olduğuna ve neyin daha çok değer katabileceğine bağlıdır. Toplumsal davalara kendini adayarak AAK ayrıca belirgin bir fark yaratan bir şirket için çalışmaktan gurur duyan yüksek derecede motive olmuş çalışanları olan bir işyeri yaratmaktadır.
Yerel toplumlar ile ilgili yükümlülükler
Küresel bir şirket olarak, AAK iş yaratarak, vergi ödeyerek ve yerel girişimlerle iş yaparak faaliyet gösterdiği yerel toplumların gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ancak Grubun ticari faaliyetlerini sürdürdüğü toplumun gerçekten de bir parçası olabilmek için bundan daha fazlası gerekmektedir.
Topluma dahil olmak farklı düşünmeye dayalıdır ve bu da çalışanlara yerel aktivitelere katılmak için izin verilmesi ve ürünlerin ve hammaddelerin, kullanılmış ekipmanların bağışlanması ve doğrudan finansal destek verilmesi gibi inisiyatiflere neden olur.
AAK bir bölgeye girdiğinde, o bölgede ticari faaliyette bulunduğunda veya o bölgeden ayrılırken toplum üzerinde sahip olduğu etkinin farkındadır. 2013 boyunca özel topluma etki değerlendirmesi gerektiren hiçbir operasyon oluşturulmadı veya feshedilmedi.
Mevcut operasyonların etkisi sürekli olarak diyaloglar, Open House etkinlikleri, ziyaretçi ağırlamaları, yerel etkinlik ve konseylere katılım, sunumlar ve röportajlara katılım yoluyla gözlemlenmektedir. Medya takibi de ayrıca AAK’ya karşı yerel tepkiler ile ilgili bilgi sağlamaktadır.
Genel olarak AAK’nın topluma dahil olması hem bir şirket olarak hem de yerel iş hayatında bir oyuncu olarak AAK için çok önemlidir.
Toplum hedefi
AAK uzun bir süredir, sponsorluk veya projelere doğrudan katılım ile, içerisinde ticari faaliyetlerini sürdürdüğü toplumların aktif bir üyesi olmuştur. 2013 yılında AAK çeşitli yerel aktivitelere katılmıştır. AAK gelecekte de yerel toplumlar ile bütünleşmeye devam edecektir.